KADINLAR GÜNÜNE SAATLER KALA...
KADIN ÇOKTUR, HEP ÇOĞALIR
BİR
TIWITT’E SIĞDIRAMAZSINIZ KADINI..
Bir
twitt at!.. Vicdanı rahatlat..
Kadına
şiddet konusu, Simit’e yapılan zamma verilen tepkiye eşdeğer olmamalı..
Toplumdaki
etkisi "Günlük ihtiyaçların giderilmesi için, asgari ücretin arttırılması
seviyesinde tutularak, vicdanların kabul
etmediği her musibeti savuşturamazsınız."
Yine yumuşak yerinizin üzerinde kaykılarak, 155 karaktere sığdırdığın,
yarısı ataletinize kurban edilmiş fikrini..
Zurnanın deliğine takar gibi bir parmak darbesiyle medyada paylaşmak
mıdır. Senin Anam, sevgilim, yârim bir tanem kızım dediğin, kadına karşı
alışkanlık haline getirilen şiddete tepkin.
İşte
buna dayanamam.
Her
zaman olduğu gibi, yine halkımızın geniş katılımıyla yapılması elzem bir toplu
mastürbasyonla geçiştirme eylemiydi beni çileden çıkaran.
Sen
sadece görüntü vermek için oradasın.
Şekilde görüldüğü gibi veya sadece yapıyor görünmek için, bilmem kimin
çare olarak gördüğü “Twitt’li “ Gösteriye kızlı erkekli alet oluyoruz.
Yani
150 bilmem kaç harfle ayıplıyor olmanı yeterli görüyorsun. Böylece "Kadına şiddeti"
önleyeceğini sanıyorsun!
Hayır,
sanmıyorsun, sen sadece orada kendini göstermek istiyorsun. Kadına şiddetin
bitmesini istemiyorsun.
Annen,
kız kardeşin hatta bu kampanyayı kadının kurtuluşu olarak görüp destekleyen tüm
dişi nüfusumuz nasılda memnundur şimdi..
O kadına şiddet uygulayan ortaçağ öküzünün vicdani hislerini
uyandırdığın için. Yok, mu bunun daha etkili yaptırımı.. Daha güçlü içten ve samimi olanı?
Var
tabi.
Asıl
sorumluyu ciddi ciddi ararsan bulursun. Bulduğun sorumlu
için, bu tabudur. Demezsen, üzerine gider, asırlardır süregelen bu zihniyeti
yıkar atarsın.
Peki, o zaman düzelir mi? Tabi düzelir, çünkü aptalın
aptala anlatacağı yalan kalkmıştır ortadan. Önce kadınlar insan olur, sonra
çocuklar özgür kılınır. Kadının özgürlüğü aynı zamanda, erkek özgürlüğü demektir.
Aslında
her erkek biraz annesidir.
Bu durumda sende özgür olursun, gelecek nesillerde.
Bir “Twittle” Kendini
meseleden sıyıran şekil figürleri kendilerinin ne kadar iyi bir iş yaptıklarını
sanırlarsa sansınlar. Hep, işe yarım gönülle sarılan kişiler diye anılacaklar
tarih sayfalarında. Eminim birçok anne
ve kız kardeş ve eş de böyle düşünüyordur.
Ey insan ilişkilerini bile 150 harfte ve hormonlu slogan
düzeyinde tutan, yaşam kurbanları! Şayet siz, şiddet görmüş ve şiddetten zarar
görmüş, öldürülme korkusuyla yaşamı kâbusa dönmüş birçok kadının haykırışlarına
kulak verir, onları can kulağıyla
dinleseydiniz.
O zaman. Bileşik
bir cümleyle kotası dolacak Twitt’inize zor sığdırdığınız içinizdedeki
başkaldıran duygularınızı.
Karşı duruşunuz, karşı konuşa dönüşürdü. Daha yaratıcı ve etkileyici bir yöntem
arardınız. Asırlar boyunca süregelen
inanç hegomanyasının tetiklediği vahşeti önlemek için.
Şiddet görmüş bir kadının gözlerine bakan erkek ne okur o
gözlerde bilir misiniz? Kadınlarımızın adam sandığı erkek milletine haykırışı
vardır o gözlerde.
-Erkeksen olayı böyle, canının sıkılmasına sebep olan, havanın
yağmurlu oluşu veya işsizlik sorunun gibi değerlendirme.
Der o gözler…
Böyle değerlendirirsen, biz kadınları değersiz kılarsın.
Sen bize ne kadar değer verirsen, bizlerden ana, eş,
sevgili ve evlat olarak bin mislini geri alır, sevgi bahçemizde yaşarsın.
Bizi eksik bırakırsan, bu eksikliğimiz sizlerin yaşamına
yansır ve ömür boyu ananız gibi sizde eksik kalır ezilirsiniz.
-Yâda erkeksen.
Toplumlarda insanlığın,
uygarlığın ve yaşamda tutunabildiğin her şeyin bilgi boyutu ile ölçüldüğü
bu âlemde yalnız kalmazsın.
Kurtulursun bu yaşamın her evresinde karşına bir çük
boyutunda çıkan namus savsatasından.
Çek al namus kavramını fazla yük bindirdiğin
kasıklarımdan. Dünyanda özgür dolaş ki o dünya senin olsun. Yaşamındaki dünya ne kadar küçükse, sen o
kadar hücre mahkûmusun!
Siz hiç böyle bir göze bakıp, yurdumuzda her gün
binlercesi yaşanan gerçek hikâyeyi okudunuz mu?
Siz erkekler, dövülen kadına kulak vermez, onu anlayıp,
insan olması için çareler üretmezseniz, o dövülen kadın, her gün biraz daha
fazla dövülür. Babasının, abisinin ve kocasın onu dövmesinden aşağılandığı için
kendi adına değil, kendisini dövenin zavallılığına da kahrolur.
Yiğit sandığı, güvendiği erkeğin, kendisini aşağılarken
aşağılanmasını şiddetin gözlerinde görür.
Üzülür.. Umutları
tükenmiştir, daha çok yalnızlığa gömülür.
Nedense bu ayıp, cehalet içinde yüzen toplumlarda
görmezden gelinir.
İlk yapılan şey, yalana başvurmaktır. İnkârdır, dahası
erkeğine başkaldıran avrada müstahaktır. Gibi inceden ironik sözler süzülür
kapalı duvarlardan.. Böyle geçiştirilir halkımız geleneğinde bu insanlık suçu.
Aslında gözdağıdır.
Aba altından sopa vurmaktır.
Usul İslam’dır.
Âdem tatmin olur böylece. İslam’da yeri vardır der kendini avutur.
Kadınsa suskun..
Kadın çileli..
Kadın utanır sadec..
Bu hergelenin yediği halttan.
Tatmin olamayan erkektir özgüveni yitirmiş erkek.
Çaresizliğini kusar.
Genellikle her çaresiz bireyin yaptığı bir eylemdir
tehdit etmek. Maalesef bu durum bizim toplumumuzun bir türlü vazgeçemediği, üstelik
topluca uyguladığı bir teselli metodu olmaktan kurtulamamıştır.
Aslında kadını döven, senin bir twitle uyarmak istediğin
o öküz değildir.
Her ne kadar tükürüğü bol ağızlarca inkâr edilse de, yok onun anlamı şudur, bunun anlamı öyle
değildir dense de inanma. Evde, sokakta,
İşyerinde, eğlencede ve ayinde kadını aşağılayan inandığın kitaptır, kitap.
Aşağılanan kadındır belki fakat bunu bu günkü aklın eriştiği noktada hala
uygulayan kişi cahil değil, öküzün tekidir. Ona uyan kadınları da siz
adlandırın lütfen.
Şimdi Erkekseniz…
Elinizi vicdanınıza koyun ve inandığınızı sandığınız,
imanınızı öğreten o kitabı anladığınız dilde okuyun ve söyleyin…
Neden diğer dinlere mensup kadınlar bu kadar aşağılanmaz
da, İslamın kadınları erkeklerin kölesi durumuna düşürülmüştür.
NİSA -117. Onlar, Allah’ı bırakıp ancak dişilere
tapıyorlar. Hâlbuki azgın bir şeytana tapmaktadırlar. (Allah’ın kadın hakkında
azgın şeytan demesi size mantıklı geliyor mu? ))
-Allah kadına şeytan diyeceğine, yani kendi yarattığı ve
insan neslinin çoğalmasında önemli görevler yüklediği bu sebeple de cazibeli
kıldığı kadına “Şeytan” diyeceğine inanabilir misiniz?
-Ya da kadın bu sıfatı hak etmek için Allah’ı kızdıracak
ne yapmış olabilir?
-Allah’ın yarattığı kadına böyle davranmasını mantıklı
buluyor musunuz bir düşünün.
Yarın Dünya kadınlar günü, kadın kendisini adamdan
saymazsa.
Kadın hakkını savunmazsa ve kadın kendisine şiddet
uygulayan öküzlerin başına bu dünyayı yıkmazsa.
Bu bozuk düzen sürüp gidecektir.
Kadına sadece çiçek değil, yüreğini koparıp vermelisin.
Kadınım diyorsan, üzerine titremelisin.
Yaşamını paylaşacaksan ona inanmalı ve onu gerçekten
sevmelisin.
8 Mart, Dünya
emekçi Kadınlarımızın günüdür.
Bence kadınların hepsi emekçidir.
Evet, 15 seneden bu yana adım adım geldiğimiz irtica
düzenine gelirken sadece izleyip, bir şey yapmayan siz okumayı sevmeyenlerden.
Siz bir twitle dünyayı düzeltiğini sananlardan.
Siz yobazlardan ve siz yaldızlı empetyalist fikirleri
üzerinde düşünmeye gerek duymadan pazarlayan kaypak liboşlardan, çok şey
istediğimin farkındayım.
..Ama hiç bir şey yapmazsanız da size birşeyler
yaptıracaklarına emin olsrak sürüngenler gibi yaşamaya devam edin.
Devam edin, benim gibi doğruları yüzünüze vuranların
yazılarını görmezden gelmeye..
Devam edin beğen butonuna basmaya korkmaya..
Devam edin insanlıktan uzaklaşmaya.
Tüm özgür kadınlarımızın ve özgür olmayı özleyen kadınlarımızın
her günün Kadınlar günü olmasını isterim
ve onları kutlarım.
Cemal
k. demir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder