24 Kasım 2017 Cuma

BİR TIWITT’E SIĞDIRAMAZSINIZ KADINI..


KADINLAR GÜNÜNE SAATLER KALA...

KADIN ÇOKTUR, HEP ÇOĞALIR

BİR TIWITT’E SIĞDIRAMAZSINIZ KADINI..

Bir twitt  at!..  Vicdanı rahatlat.. 

Kadına şiddet konusu, Simit’e yapılan zamma verilen tepkiye eşdeğer olmamalı..

Toplumdaki etkisi "Günlük ihtiyaçların giderilmesi için, asgari ücretin arttırılması seviyesinde tutularak,  vicdanların kabul etmediği her musibeti savuşturamazsınız."  Yine yumuşak yerinizin üzerinde kaykılarak, 155 karaktere sığdırdığın, yarısı ataletinize kurban edilmiş fikrini..  Zurnanın deliğine takar gibi bir parmak darbesiyle medyada paylaşmak mıdır. Senin Anam, sevgilim, yârim bir tanem kızım dediğin, kadına karşı alışkanlık haline getirilen şiddete tepkin.

İşte buna dayanamam. 

Her zaman olduğu gibi, yine halkımızın geniş katılımıyla yapılması elzem bir toplu mastürbasyonla geçiştirme eylemiydi beni çileden çıkaran.

Sen sadece görüntü vermek için oradasın.  Şekilde görüldüğü gibi veya sadece yapıyor görünmek için, bilmem kimin çare olarak gördüğü “Twitt’li “ Gösteriye kızlı erkekli alet oluyoruz.

Yani 150 bilmem kaç harfle ayıplıyor olmanı yeterli görüyorsun.  Böylece "Kadına şiddeti" önleyeceğini sanıyorsun!           

Hayır, sanmıyorsun, sen sadece orada kendini göstermek istiyorsun. Kadına şiddetin bitmesini istemiyorsun.

Annen, kız kardeşin hatta bu kampanyayı kadının kurtuluşu olarak görüp destekleyen tüm dişi nüfusumuz nasılda memnundur şimdi..  O kadına şiddet uygulayan ortaçağ öküzünün vicdani hislerini uyandırdığın için. Yok, mu bunun daha etkili yaptırımı..  Daha güçlü içten ve samimi olanı?

Var tabi. 

Asıl sorumluyu ciddi ciddi ararsan bulursun. Bulduğun sorumlu için, bu tabudur. Demezsen, üzerine gider, asırlardır süregelen bu zihniyeti yıkar atarsın.

Peki, o zaman düzelir mi? Tabi düzelir, çünkü aptalın aptala anlatacağı yalan kalkmıştır ortadan. Önce kadınlar insan olur, sonra çocuklar özgür kılınır. Kadının özgürlüğü aynı zamanda,  erkek özgürlüğü demektir.

Aslında her erkek biraz annesidir. 

Bu durumda sende özgür olursun, gelecek nesillerde.

Bir “Twittle”  Kendini meseleden sıyıran şekil figürleri kendilerinin ne kadar iyi bir iş yaptıklarını sanırlarsa sansınlar. Hep, işe yarım gönülle sarılan kişiler diye anılacaklar tarih sayfalarında.  Eminim birçok anne ve kız kardeş ve eş de böyle düşünüyordur.

Ey insan ilişkilerini bile 150 harfte ve hormonlu slogan düzeyinde tutan,  yaşam kurbanları!  Şayet siz, şiddet görmüş ve şiddetten zarar görmüş, öldürülme korkusuyla yaşamı kâbusa dönmüş birçok kadının haykırışlarına kulak verir,  onları can kulağıyla dinleseydiniz.

O zaman.  Bileşik bir cümleyle kotası dolacak Twitt’inize zor sığdırdığınız içinizdedeki başkaldıran duygularınızı.  

Karşı duruşunuz, karşı konuşa dönüşürdü.  Daha yaratıcı ve etkileyici bir yöntem arardınız.  Asırlar boyunca süregelen inanç hegomanyasının tetiklediği vahşeti önlemek için.

Şiddet görmüş bir kadının gözlerine bakan erkek ne okur o gözlerde bilir misiniz? Kadınlarımızın adam sandığı erkek milletine haykırışı vardır o gözlerde. 

-Erkeksen olayı böyle, canının sıkılmasına sebep olan, havanın yağmurlu oluşu veya işsizlik sorunun gibi değerlendirme. 

Der o gözler… 

Böyle değerlendirirsen, biz kadınları değersiz kılarsın.

Sen bize ne kadar değer verirsen, bizlerden ana, eş, sevgili ve evlat olarak bin mislini geri alır, sevgi bahçemizde yaşarsın.

Bizi eksik bırakırsan, bu eksikliğimiz sizlerin yaşamına yansır ve ömür boyu ananız gibi sizde eksik kalır ezilirsiniz.  

-Yâda erkeksen.  Toplumlarda insanlığın,  uygarlığın ve yaşamda tutunabildiğin her şeyin bilgi boyutu ile ölçüldüğü bu âlemde yalnız kalmazsın.

Kurtulursun bu yaşamın her evresinde karşına bir çük boyutunda çıkan namus savsatasından.

Çek al namus kavramını fazla yük bindirdiğin kasıklarımdan. Dünyanda özgür dolaş ki o dünya senin olsun.  Yaşamındaki dünya ne kadar küçükse, sen o kadar hücre mahkûmusun! 

Siz hiç böyle bir göze bakıp, yurdumuzda her gün binlercesi yaşanan gerçek hikâyeyi okudunuz mu?

Siz erkekler, dövülen kadına kulak vermez, onu anlayıp, insan olması için çareler üretmezseniz, o dövülen kadın, her gün biraz daha fazla dövülür. Babasının, abisinin ve kocasın onu dövmesinden aşağılandığı için kendi adına değil, kendisini dövenin zavallılığına da kahrolur.

Yiğit sandığı, güvendiği erkeğin, kendisini aşağılarken aşağılanmasını şiddetin gözlerinde görür.

Üzülür..  Umutları tükenmiştir, daha çok yalnızlığa gömülür. 

Nedense bu ayıp, cehalet içinde yüzen toplumlarda görmezden gelinir.

İlk yapılan şey, yalana başvurmaktır. İnkârdır, dahası erkeğine başkaldıran avrada müstahaktır. Gibi inceden ironik sözler süzülür kapalı duvarlardan.. Böyle geçiştirilir halkımız geleneğinde bu insanlık suçu. Aslında gözdağıdır. 

Aba altından sopa vurmaktır.

Usul İslam’dır.  Âdem tatmin olur böylece. İslam’da yeri vardır der kendini avutur.

Kadınsa suskun..

Kadın çileli..

Kadın utanır sadec..

Bu hergelenin yediği halttan. 

Tatmin olamayan erkektir özgüveni yitirmiş erkek. Çaresizliğini kusar.

Genellikle her çaresiz bireyin yaptığı bir eylemdir tehdit etmek. Maalesef bu durum bizim toplumumuzun bir türlü vazgeçemediği, üstelik topluca uyguladığı bir teselli metodu olmaktan kurtulamamıştır.

Aslında kadını döven, senin bir twitle uyarmak istediğin o öküz değildir.                                                                                                                Her ne kadar tükürüğü bol ağızlarca inkâr edilse de,  yok onun anlamı şudur, bunun anlamı öyle değildir dense de inanma.  Evde, sokakta, İşyerinde, eğlencede ve ayinde kadını aşağılayan inandığın kitaptır, kitap. Aşağılanan kadındır belki fakat bunu bu günkü aklın eriştiği noktada hala uygulayan kişi cahil değil, öküzün tekidir. Ona uyan kadınları da siz adlandırın lütfen.

 

Şimdi Erkekseniz…  

Elinizi vicdanınıza koyun ve inandığınızı sandığınız, imanınızı öğreten o kitabı anladığınız dilde okuyun ve söyleyin… 

Neden diğer dinlere mensup kadınlar bu kadar aşağılanmaz da, İslamın kadınları erkeklerin kölesi durumuna düşürülmüştür.

 

NİSA -117. Onlar, Allah’ı bırakıp ancak dişilere tapıyorlar. Hâlbuki azgın bir şeytana tapmaktadırlar. (Allah’ın kadın hakkında azgın şeytan demesi size mantıklı geliyor mu? ))

 

-Allah kadına şeytan diyeceğine, yani kendi yarattığı ve insan neslinin çoğalmasında önemli görevler yüklediği bu sebeple de cazibeli kıldığı kadına “Şeytan” diyeceğine inanabilir misiniz?

 

-Ya da kadın bu sıfatı hak etmek için Allah’ı kızdıracak ne yapmış olabilir?

 

-Allah’ın yarattığı kadına böyle davranmasını mantıklı buluyor musunuz bir düşünün.

 

Yarın Dünya kadınlar günü, kadın kendisini adamdan saymazsa. 

Kadın hakkını savunmazsa ve kadın kendisine şiddet uygulayan öküzlerin başına bu dünyayı yıkmazsa. 

Bu bozuk düzen sürüp gidecektir.

 

Kadına sadece çiçek değil, yüreğini koparıp vermelisin.

Kadınım diyorsan, üzerine titremelisin.   

Yaşamını paylaşacaksan ona inanmalı ve onu gerçekten sevmelisin.

8 Mart, Dünya  emekçi  Kadınlarımızın günüdür. Bence kadınların hepsi emekçidir.

 

Evet, 15 seneden bu yana adım adım geldiğimiz irtica düzenine gelirken sadece izleyip, bir şey yapmayan siz okumayı sevmeyenlerden.

Siz bir twitle dünyayı düzeltiğini sananlardan.

Siz yobazlardan ve siz yaldızlı empetyalist fikirleri üzerinde düşünmeye gerek duymadan pazarlayan kaypak liboşlardan, çok şey istediğimin farkındayım.

 

..Ama hiç bir şey yapmazsanız da size birşeyler yaptıracaklarına emin olsrak sürüngenler gibi yaşamaya devam edin.

Devam edin, benim gibi doğruları yüzünüze vuranların yazılarını görmezden gelmeye..

Devam edin beğen butonuna basmaya korkmaya..

Devam edin insanlıktan uzaklaşmaya.

 

Tüm özgür kadınlarımızın ve özgür olmayı özleyen kadınlarımızın her günün  Kadınlar günü olmasını isterim ve onları kutlarım.

 

Cemal k. demir

Hiç yorum yok: